İletişim, Dil ve Konuşma Merkezi

AKICI KONUŞMA BOZUKLUKLARI 

 

Akıcı Konuşma Bozuklukları (Kekemelik, Nörojenik kekemelik ve Hızlı-bozuk konuşma vb.) 

Bu ünitemizde konuşma sırasında akıcılık sorunu yaşayan her yaştan bireye danışmanlık, değerlendirme ve terapi hizmeti verilmektedir.

Hızlı Bozuk Konuşma (Takifemi, Cluttering): Konuşmanın düzensiz bir şekilde ve anormal bir hızda olması olarak tanımlanmaktadır. Hızlı bozuk konuşması olan kişi hece atmaları, sözcüğün yuvarlanarak söylenmesi, konuşma seslerinin hatalı üretimi gibi problemler görülebilmektedir.

Kekemelik: Çeşitli tanımları bulunan kekemelik konuşma akışının ve/veya ritminin bozulması olarak tanımlanabilir.

 

DİL BOZUKLUKLARI 

 

Gelişimsel  Dil Gecikmesi-Bozuklukları;

Eğer bir çocuk;

  • 3-4 aylıkken çevresindeki kişilere veya oyuncaklara ilgi göstermeme
  • 6-9 ay arası  babıldama  olmaması
  • 1 yaşına geldiği zaman ismini anlamıyor, “hayır” ve bazı komutları anlamıyorsa
  • 1 yaşına kadar jestleri kullanmıyorsa (bay bay)
  • 15 ay civarında en az 1-3  kelime üretmediyse
  • 18 ay en az 6-10 kelime üretemediyse (beklenen yaklaşık 20 kelime)
  • 1 yaşında bir basamaklı komutları yerine getiremezse
  • 2 yaşında iki basamaklı komutları yerine getiremezse
  • 2 yaşında eylemleri de içeren en az 100 kelimesi yoksa
  • 2 yaşında iki kelimeyi yanyana kombine edemiyorsa
  • 27 aya kadar iki kelimeli cümle kuramıyorsa, (beklenen 18-22 ay arası)
  • 2 yaşında –miş, -mış lı oyunlar başlamadıysa (bebeği beslemek gibi..)
  • 3 yaşında  4 kelimeli cümle kuramıyorsa
  • 3 yaşına geldiği zaman  Ne?, Nerede? Kim? Niçin sorularını anlamıyorsa
  • 3 yaşında soru soramıyorsa
  • 4 yaşında üç basamaklı komutları yerine getiremezse
  • 4 yaşında 4-5 kelimeli cümle kuramıyorsa
  • Konuşmasında tekrarlamalar veya farkedilebilir çekinmesi varsa
  • 4 yaş tanımadığı kişiler tarafından anlaşılır konuşması anlaşılamıyorsa
  • 5 yaşında bir hikayeyi anlatamıyorsa
  • Kelime dağarcığının gelişiminde sınırlılık gösteriyorsa
  • 7 yaşında üst düzeyde bir hikaye anlatamıyorsa
  • Okulda başarısız bir performans gösteriyorsa
  • İfade edici ve alıcı dil  gelişimi arasında belirgin bir fark varsa
  • Herhangi bir yaş döneminde dil/konuşma ve sosyal iletişiminde regresyon varsa

            Muhtemel dil/konuşma  gecikmesi/bozukluğu göz önüne alınarak detaylı inceleme için gerekli disiplinlere yönlendirme yapılmalıdır.

Özgül Dil Bozukluğu;

Özgül dil bozukluğu (SLI), çocukların konuşulan dilin kazanılmasında beklenmedik zorluklar gösterdikleri gelişimsel dil bozukluğunun bir şeklidir. Dil becerilerinde bilişsel, duyusal, ruhsal, sosyal ve motor bir nedene dayandırılamayan belirgin bir aksaklık var ise özgül dil bozukluğu tanısı konmaktadır. Neredeyse sebepsiz yere ortaya çıkmış bir dil bozukluğu gibi görünse de, özgül dil bozukluğu olan çocuklarda beyinde dil ile ilgili işlevlerin diğer çocuklardan farklı bölgelerde yerleşmesinden doğan beyin asimetrisi, beyindeki dil bölgelerinin gelişimlerinin gecikmesi gibi çeşitli nedenler bulunabileceği belirtilmektedir.

 

DUDAK, DAMAK YARIKLARI 

 

Bu ünitemizde hamilelik döneminden itibaren dudak damak yarığına sahip çocuğu olan ailelere danışmanlık hizmeti sağlamaktadır. Damak +/- dudak yarığı olan çocukların dil gelişimlerindeki gecikme ya da bozuklukların ortaya çıkmaması için önleyici çalışmalar yapılmakta; her yaştan bireye konuşmayla ilişkili bir bozukluk varsa değerlendirme ve terapi hizmeti sunulmaktadır.

Damak +/- dudak yarıklarında konuşma için gerekli yapılardaki (dudak, sert damak, yumuşak damak, dişler, burun gibi) bozulmalar artikülasyon için gerekli hareketlerin yapılamamasına neden olabilir.  Ayrıca dudak damak yarıklı bireylerde rezonans (hipernazalite, hiponazalite, nazal emisyon vb.) bozuklukları da gözlenebilmektedir. Ünitemizde bu problemlere yönelik konuşma terapisi hizmeti verilmektedir. Rezonans bozukluklarında; konuşma için gerekli olan akustik enerjinin ağızdan çıkması gereken seslerde buruna kaçarak ya da burundan çıkması gereken seslerde ağızdan çıkarak konuşmanın rezonansının bozulmasıdır.

Dudak damak yarıklarındaki konuşma terapisinin başarısı plastik cerrah, kulak burun boğaz uzmanı, ortodontist, odyolog, psikolog ve dil- konuşma terapistinden oluşan multidisipliner bir ekip çalışmasına bağlıdır.

 

EDİNİLMİŞ DİL BOZUKLUKLARI 

 

Afazi Nedir?

Genelde beynin sol tarafında meydana gelen hasar sonucu oluşan bir dil problemidir. Afazi konuşma, dinleme, okuma ve yazmada zorluklara sebep olabilir.

Ülkemizde her yıl binlerce insan inme, beyin tümörleri, travmatik beyin yaralanmaları ve ilerleyici nörolojik problemler gibi pek çok hastalık sonucunda afazi problemi ile karşılaşmaktadır. Bu problem ile başa çıkmak için ne olduğunu, sebeplerini, bulgu ve belirtilerini ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini iyi bilmemiz gerekir.

Ne Sıklıkta Görülür?

Beyin hasarı ile sonuçlanan olayların yaklaşık %30’unda afazi görülür.

Afazinin bulgu ve belirtileri nelerdir?

Beyin hasarının yeri ve büyüklüğüne göre belirti ve bulgular değişkenlik gösterirken genel olarak gözlenen problemler ise;

1- Konuşma problemleri

· Kelime çıkarmada zorluk

· Alakalı kelimeleri birbirinin yerine kullanma “Tavuk” yerine “Balık”

· Kelime içinde sesleri değiştirme “Bulaşık Makinası” yerine “Makina Bulaşığı”

· Anlamsız/Uydurma kelime kullanma “Araba” yerine “Samasa”

· Uygun cümle kurmak için kelimeleri sıralayamama

· Anlamsız/Uydurma kelimeler ve gerçek kelimeleri kullanarak akıcı fakat anlamsız cümle kurma

2-Konuşmayı anlama problemleri

· Hızlı konuşma ve uzun cümle sonrasında söylenenleri anlayamama

· Gürültülü ortamlarda konuşulanı anlayamama

· Şakaları yanlış yorumlama/Mecazi konuşmaları gerçek anlamıyla algılama

3-Okuma ve yazma problemleri

· Kitap, broşür, form ve diğer yazılı kaynakları okumada zorluk

· Hecelemede zorluk/Cümle oluşturmak için kelimeleri bir araya getirip yazmada zorluk

Afazide Tedavi

Mümkün olan en kısa sürede tedaviye başlanmalıdır. Tedavi dil ve konuşma terapisti tarafından sürdürülür ve tedavi programının içeriği ve süresi hastaya göre farklılıklar gösterir. Hızlı ve etkili sonuç almak için ailenin tedavi programına etkin olarak katılımı sağlanmalıdır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

· Afazi bir dil problemidir, zihinsel bir problem değildir.

· Alanında yetkin bir dil ve konuşma terapisti eşliğinde rehabilitasyon programına hemen başlanmalıdır.

· Afazi yaşayan insanlar normal düşünürler sadece istediklerini ifade etmede veya dili anlamada    zorluk yaşarlar.

· Ailelerini tanırlar veya bir yerden bir yere seyahat edebilirler.

· Eski alışkanlıklarına devam edebilirler. (Satranç oynamak vb.)

 

KONUŞMA SESİ BOZUKLUKLARI 

 

Bu ünitemizde konuşma sesi bozukluğu olan her yaştan bireye danışmanlık, değerlendirme ve terapi hizmeti verilmektedir.

Dodd (2005), konuşma sesi bozukluklarını beş alt başlık altında kategorize etmektedir:

  1. Fonolojik Gecikme

 

 

Fonolojik gelişim sürecinde çocuklar kullanılan dile ait fonolojik kuralların öğrenildiği belirli dönemler vardır. Bu süreç içinde çocuklar konuşma sesini artüküle edebilse de hedef sözcükte hatalı üretim yapabilirler. Bu hatalar konuşma seslerinin yer değiştirmesi, atlanması ya da farklı şekilde üretilmesi şeklinde olabilir. Fonolojik sürecin yaklaşık 4-5 yaşlarında tamamlanması beklenir. Dil kurallarına ait bilgiyi edinme güçlüğü olarak tanımlanabilecek olan fonolojik bozuklukta, çocuk anlaşılır bir konuşmaya sahip değildir. Aileleri tarafından “bebeksi” bir konuşması var şeklinde tanımlanabilirler. Bu bozukluğa sahip çocuklar okul döneminde ciddi okuma yazma problemleri gösterebilirler.

  1. Tutarlı Fonolojik Bozukluk
  1. Tutarsız Fonolojik Bozukluk
  1. Artikülasyon Bozukluğu

Genel gelişim süreci içerisinde konuşma seslerinin kazanıldığı belli yaşlar vardır. Bireyin yaşına uygun konuşma sesini çıkarılış yeri, biçimi, hızı, zamanlaması ve basıncı bakımından doğru üretememesi artikülasyon bozukluğu şeklinde tanımlanmaktadır. Bu bozukluk yapısal bir nedene (dudak damak yarığı, diş problemleri, işitme kaybı vb.) bağlı olabileceği gibi herhangi bir neden olmadan da görülebilir.

  1. Çocukluk Çağı Apraksisi

Tutarsız fonolojik bozukluğa benzer fakat çocukluk çağı apraksisi, motor planlama düzeyinde bir sorundur. Arama davranışları ve tekrarlayan hareketlerde tutarsızlıklarla karakterizedir.

 

MOTOR KONUŞMA BOZUKLUKLARI 

 

Dizartri ve apraksi olmak üzere iki tip motor konuşma bozukluğu bulunmaktadır. 

Dizartri nedir?

Konuşmak için dil, dudak, yüz, boğaz ve solunum kaslarının birlikte ve koordineli bir şekilde çalışmasına ihtiyaç duyarız. Bu kaslarda zayıflık olursa konuşmamızda problemler oluşur. Çeşitli sebepler ile oluşan sinir sistemi hasarlarına bağlı olarak konuşma kaslarında meydana gelen fonksiyonel kayıplar sonucunda dizartrik konuşma gelişebilir.

Dizartrinin sebepleri  nelerdir?

Doğuştan ya da sonradan oluşan beyin hasarları dizartriye sebep olabilir. Bunlar arasında; İnme, Beyin travması, Tümör, Parkinson, Amyotrofik lateral skleroz (ALS), Huntington hastalığı, Multiple skleroz (MS), Serebral palsi ve çeşitli kas hastalıkları sayılabilir.

Dizartride tedavi nasıl olur?

Dil ve konuşma terapisti tarafında kapsamlı bir değerlendirme sonrasında dizartrinin tipi ve şiddeti belirlenir. Dil ve konuşma terapistleri ile birlikte;

  • Konuşma hızının yavaşlatılması
  • Nefesin doğru şekilde kullanılması
  • Uygun ses seviyesinde ve rahat duyulabilir konuşmanın kazandırılması
  • Dil-dudak kasları arasında koordinasyonun sağlanması
  • Konuşma anlaşılırlığının arttılması
  • Gerekli durumlarda alternatif iletişim becerilerinin kazandırılması gibi amaçlar doğrultusunda hastaya uygun terapi yöntemleri seçilir ve uygulanır.

Apraksi nedir?

Konuşmak için beynimiz tarafından mesajların doğru bir şekilde konuşma organlarına ( dil, dudak gibi) iletilmesi gerekmektedir. Beyin hasarına bağlı olarak bu mesajların doğru iletilememesi sonucunda konuşma organları doğru çalışamaz. Buna bağlı olarak konuşma apraksisi gelişir. Konuşma apraksisi, bir motor konuşma bozukluğudur ve şiddeti beyin hasarının tipine bağlı olarak değişebilir. Çocuklarda da apraksi gözükebilir. Buna çocukluk çağı apraksisi denir.

Apraksi belirtileri nelerdir?

  • Seslerin doğru şekilde çıkarılamaması, söylenmek istenen sözcük yerine farklı bir sözcük veya anlamsız bir sözcük söylenmesi
  • Konuşurken kelimelere yeni seslerin eklenmesi, anlamsız ya da yanlış eklemelerin yapılması
  • Bazen doğru söylenen kelimenin daha sonra yanlış söylenmesi
  • Kelimeleri söylerken konuşma organlarının yanlış yerde konumlandırılması
  • Çok yavaş konuşma
  • Her zaman doğru ve otomatik olarak söylenen “merhaba”, “nasılsın” gibi kelimelerin yanlış söylenmesi
  • Hiçbir ses üretememe

Apraksinin nedenleri nelerdir?

Beyin hasarına bağlı olarak, beynin kaslar üzerindeki kontrolünü kaybetmesi konuşma apraksisine neden olur. Olası sebepler arasında; İnme, travmatik beyin hasarı, demans, beyin tümörleri ve zamanla kötüleşen beyin hastalıkları sayılabilir.

Aprakside tedavi nasıl olur?

Yapılan detaylı değerlendirmeler sonrasında apraksi belirlenen hastalara dil ve konuşma terapisti tarafından; konuşmada görevli yapıların doğru şekilde kullanımı, ses üretiminde görevli kasların eğitilmesi, konuşma için uygun hız ve ritmin sağlanması gibi amaçlar doğrultusunda bir terapi programı hazırlanır ve uygulanır. İhtiyaç duyulması halinde hastaya, jest-mimik, işaret, yazı ya da bilgisayar destekli programlar kullanılarak alternatif iletişim yöntemleri kazandırılır.

 

Randevularla ilgili bilgi için Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü sekreterliğimize müracaat ediniz

Bölüm sekreteri: Yeliz ŞEN

İletişim: 0312 216 26 24

https://sbf-dkt.gazi.edu.tr/view/page/221013

 

 

background image